Sayfalar

9 Haziran 2018 Cumartesi

G Noktası Nedir? Nasıl Bulunur?


 Vajina uyarılmaya başladığı anda mesane boşken dahi idrar yapma isteğini beyne iletebilir. Fakat bu gerçekten idrar olduğu değil, uyarılma adına doğru yolda olunduğunun göstergesidir.

 Baş parmağın dışarıda bırakılarak işaret ve orta parmağın vajinaya girmesi ile de G noktası uyarılabilmektedir. Bu noktada, baş parmak dışarıda ve pubis kemiğinin üzerinde durmalıdır. Sol dış tarafa doğru kesik kesik ama sık bir şekilde baskı uygulayarak bu nokta bulunabilir. Bu sırada baş parmak ile vajina içerisinde olan parmaklar birbirini sıkıştırarak bu noktayı uyaracaktır. İdrara çıkma isteği duyulduğunda baskılar yerini basınca bırakmalı ve kesinlikle uyarmaktan vazgeçilmemelidir.

Kadınlarda G noktası & Erkeklerde G noktası

Kadınların G noktasını bulmak ne kadar zorsa, erkeklerin o derece kolaydır. Erkeklerde G noktası, anüsten yaklaşık olarak bir başparmak kadar yukarıdadır. Bu nedenle ulaşılmak istenen hedef bölge, prostatlardır. Erkeklerin G noktasını bulabilmesi için, sırtüstü uzanarak bacaklarını karınlarına doğru çekmeleri doğru olacaktır. Burada anüs ile hayalar arasında bölgenin uyarılması erkeklerin orgazma ulaşması için yeterlidir.


  G Noktası Nedir? 

 Kadınlarda bu bölge, vajina girişinin üzerindedir. Genellikle kadınlarda menapoz döneminden sonra G noktalarında, küçülme yaşanabilir. Bunun dışında kadınlar, kendileri ya da partnerleri ile yaşayacakları G noktası orgazmında, kesinlikle uyarı esnasında G noktalarını kabartmalarına ve uyarıdan şişirmelerine konsantre olmaları gerekmektedir. Bazı orgazmlarda, erkeklerin boşalma şekilleri gibi kadınlarda beyaz bir sıvı geldiğini görebilirler. Bu, kadınlar için oldukça nadir görülen ve kesinlikle çok daha zevkli bir boşalmanın sonucudur. Bazı kadınlar gelen bu sıvının idrarı olduğunu düşünebilir. Fakat kesinlikle gelen sıvı idrar değildir.

 G Noktası Pozisyonları Nelerdir?

 Genellikle, sırt üstü yatma pozisyonunun G noktasının bulunması için daha uygun olduğuna inanılsa da, yüzükoyun uzanmak G noktasının yerini daha belirgin hale getirecektir. Özellikle bu nokta uyarıldığında idrara çıkma hissi verdiği için önceden idrarın yapılması ve mesanenin boşaltılması da bu anlamda daha doğru olacaktır. Klozete oturarak uyarma işleminin gerçekleştirilmesi idrarın kaçırılması korkusuna da engel olacaktır. İlişki esnasında G noktası uyarılmak isteniyorsa, kadının erkeğe sırtı dönük olduğu pozisyonlar idealdir. Bu esnada erkeğin penisi, kadının G noktasına daha yakın olacağından, uyarılması da daha kolaydır.


Erkeklerin Zevk Noktaları Nelerdir?

 Pek çok erkek, vücutlarının yan bölümlerinin uyarılmasından hoşlanır ve oldukça zevk alırlar. Bunun dışında erkekler en çok yumurtalarının temasında zevk alır ve doruğa ulaşabilirler. Çoğu erkek kendinde bulunan G noktasından habersizdir. Hatta bunu bilinçli olarak da bilmezden gelebilmektedir. Bu durumun anüs bölgesinde olmasından kaynaklandığı da bilinmektedir. Erkekler, eşcinsel ilişki olarak düşündükleri bu uyarılmadan cinselliğin doruklarına ulaşabilir ve hiçbir şekilde eşcinsel ilişkiyi anımsatmadığını da öğrenebilir.

Kaynak https://kadin.com/g-noktasi-nedir

Cinsellikte Yanlış Bilinenler Penis ve Vajina Büyüklüğü Etkileri

  Cinsellikte yanlış bilinenler,kulaktan dolma bilgiler, halk arasında bilinen söylentiler cinselliği yanlış yönlendirip cinsel yaşamı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Yazıyı dikkatle okuyun bu gibi durumlar karşınıza çıkabilir.

  Öncelikle aşağılık kompleksi,aşağılanma düşüncesi, eksiklik hissi, kendinden ve cinsel organlarından memnun olmama gibi, fiziksel eksiklik düşünceleri cinselliği etkiliyor. 
 Cinsel tepkileri zayıflatan veya cinsel isteği azaltan, cinselliği olumsuz etkileyen birçok neden var.
 Halk arasında birçok kadın ve erkeğin düşündüğü Büyük Penis düşüncesi “Büyük penis cinselliği etkiler mi daha iyi zevk verir mi ”, “Geniş yada büyük vajina kadının cinsel birleşmeden zevk almasını etkiler mi?”, “Kadın hiç doğum yapmadıysa,  cinsel organlarda gevşemeye neden olabilir mi?” gibi sorular insanların kafasını karıştırıyor. 


 İşte merak edilen gerçekleri bu yazıda bulacaksınız. Her zaman denildiği gibi pensin boyu değil işlevi önemlidir. Erkekler tarafından en çok takıntı  penis boyu sorunları gelir. Penis boyu ülkemizde ortalama 14 santimetredir. Cinsel birleşme için  8–18 santimetre arası olan penisler normal boyutlarda kabul edilmektedir. Sanıldığı gibi cinsel doyumla penis boyunun doğrudan bir ilişki yoktur. Ancak bazı kadınlar iri yapılı bir erkeği görür görmez cinsel bakımdan hemen uyarılırlar. Oysa gerçekte sertleşmiş penisin büyüklüğü ile erkeğin bir kadını cinsel bakımdan doyurabilme yeteneği arasında pek az ilişki vardır. Ayrıca, “Penis büyük olursa, seks zevkli ve doyurucu olur!” düşüncesi doğru değildir.. Kadın psikolojik bakımdan ters yönde bir inanca koşullanmadıysa, tek başına penis büyüklüğü kadının cinsel tepkisini ya da birleşmeden doyum sağlamasını etkilemez. Çünkü vajinal uyarı vajinanın 1/3’lük giriş kısmında yoğunlaşır. Yani cinsel birleşme sırasında vajinanın en duyarlı bölümü, girişe yakın alt kısımlarıdır. Penis, büyüklüğü ne olursa olsun, vajinanın bu kısmına değecek penis bir uyarıcı görevi yapacaktır. Üstelik kadının asıl cinsel duyarlık merkezi vajina değil, klitoristir. Cinsel birleşme sırasında klitoris erkeğin penisine değil, penisin üstünde yer alan kıllı pubis bölgesine değer ve bu bölgenin basıncıyla uyarılır. Bu da penis boyuna yönelik takıntıları temelden yıkmaktadır. Buradan yola çıkarak söylenebilinir ki, mutlu ve tatmin edici bir cinsel yaşam için penis boyu tek kıstas olamaz. Çiftin birbiriyle açık ve samimi bir iletişim kurması, birbirilerinin arzu, istek ve beklentilerine değer vermeleri, doyurucu ve sağlıklı bir cinsel yaşam için oldukça önemlidir. Ancak “vajina normal büyüklükte, klitoris sertleşmiş ve vajina yeterince ıslak olduğu halde, penisin fiziksel rahatsızlık doğuracak kadar büyük olması ve cinsel birliktelik sırasında vajinaya yeterince temas edemeyecek ölçüde küçük olması” seks için sorun yaratabilir ancak bir şekilde, yeni sevişme tekniklerinin öğrenilmesiyle bu sıkıntı da çözümlenebilir.

  Kadınların vajinalarının cinsel birleşme için fazlasıyla küçük veya büyük olup olmadığı ya da kullanılmamaktan ötürü küçülüp küçülmediği merak edilen oldukça yaygın bir durumdur. Anormal derecede küçük ya da büyük vajinaları olan çok az sayıda kadın vardır ama bunlar yalnızca istisnadır. Gerçekte kadının fiziksel boyu, bedeni ya da yaşı ne olursa olsun vajina her boydaki erkek penisini almaya fiziksel olarak müsaittir. Çünkü vajina, çocuk doğururken bebeğin çıkabileceği kadar esneyebilen, uzayabilen ve genişleyebilen bir organdır. Cinsel uyarıların sürdürülmesiyle normal bir vajina her büyüklükteki penisin bütünüyle girmesine uyacak tarzda genişleyebilir. Kadın yeterince uyarılmış ve vajinası yeterince ıslanmışsa, çoğu zaman ilk cinsel birleşmede bile penisin girişi kolayca başarılır. İlk cinsel birleşmenin daima sancılı olacağı ve kızlık zarının kanayacağı düşüncesi yersizdir, yalandır, hurafedir, cinsel mittir. Çünkü cinsel ilişki ağrı ve acı yapmaz. Kadının cinsel ilişki sırasında yeterince uyarılır, ıslanır ve kendini kasmazsa ne ilk cinsel ilişkilerde ne de sonraki ilişkilerinde ağrı ya da acı olmaz. Vajinanın görevi penisi içine almak ve neslin devamını sağlamaktır. Vücudumuzdaki diğer organlar görevlerini yerine getirirken nasıl ki ağrı ya da acı yaşanmıyorsa, vajina da haz alıp-verme olan görevini yerine getirirken ağrıya ve acıya neden olmaz. Kızlık zarı vajina girişinin hemen yakınında, doğuştan delik olan, esnek bir yapıdır. Aslında kanama olmaması normalde beklenen bir durumdur. Normal şartlar altında, normal bir kızlık zarı ister ilk gece olsun ister yüzüncü gece olsun, kanamaz, delinmez, patlamaz, yırtılmaz. İlk cinsel ilişki sırasında penis vajinaya girdiğinde kızlık zarında hafif bir açılma olur. Bu noktada kadın rahat olur ve kendini kasmaz ise ve yeterince ıslanırsa bu girişi hissetmez. Kızlık zarının açılması denilen olgu giyilen ince çorabın bir yere takılması ve kaçması gibidir. Ayrıca kızlık zarından gelen kan, parmağın kesilerek kanaması gibi değil, belli belirsiz bir sıvıdır, bu da kadın rahatsa, kendini kasmazsa, ıslanması tam olmuşsa ve erkek acele etmezse hiç fark edilmez. 



 Vajina girişi ve kızlık zarı bazen yapısal (anatomik) olarak anormal olabilir, çok dar olabilir, bu durumda ilk cinsel birleşmede sorunlarla karşılaşılabilir. Hiç tampon kullanmamış ve vajina girişinin elle genişletildiği sevişme oyunlarına katılmamış kadınlar için anormallikler kötü bir sürpriz yaratabilir. Bu nedenle, çok nadir görülen bu durumları önceden tespit etmek için, evlenmeden veya ilk cinsel birlikteliklerden önce bir jinekoloğa başvurmak ve genel bir kontrol muayenesi olmak gerekir. Bu kadınlarda penisin girişi sırasında vajina girişinde duyulan acı ve daha seyrek olarak da penisin vajinaya girememesi durumları, cinsel hazzı önleyebilir. Neyse ki, her şeye rağmen, nazikçe ama kuvvetle gerildiğinde vajina ve vajina girişinde yer alan kızlık zarı pek direnemez. Ama bazen sorun çıkabilir, beklenmedik kasılmalar olabilir ve vajinaya dair korkular geliştirilebilir. Bu gibi durumlarda vajinanın küçük ya da aşırı derecede dar algılanmasının nedeni vajinismus yani seks yapma korkusu olabilir. 

 Vajinal gevşeklik sendromu

  Vajinal gevşeklik sendromu; yaş, doğum, hormonsal faktörler ve genetik yapı gibi nedenlerle vajina girişinin ve vajina kanalının iç çapının artması ve buna bağlı olarak zamanla cinsel isteğin azalması ve kaybolmasıyla seyreden bir rahatsızlıktır. Bu durumda genişleyen vajina girişi ve vajina kanal çapı, cinsel ilişki sırasında oluşan sürtünmenin daha az hissedilmesine, zamanla hissin kaybolmasına, buna bağlı olarak çiftin duyduğu cinsel hazzın azalmasına ve cinsel doyumsuzluğa neden olabilir. Çünkü vajina genişler ve penisi yeterince sıkı kavrayamamaya başlar. Vajinaların çok gevşek olmasından yakınan kadınların çoğu kırkına yakın ya da kırkını aşkın ve en az iki çocuk doğurmuş kadınlardır. Doğum sırasında en iyi bakım sağlansa da, çocuk doğurmanın kaçınılmaz zorlaması ve basıncı vajina duvarlarının ve girişinin normalde sıkı olan kas ve bağ dokularını zayıflatıp gevşetebilir. Kadınlar “Artık penis vajinamı doldurmuyor gibi hissediyorum!” derken, erkekler “Artık penisim vajinanın içinde kayboluyor sanki!” demeye başlarlar. Hatta bazı kadınlarda, vajina girişinin çok gevşek olması birleşme sırasında klitorisin uyarılmasını da önleyebilir.

Vajina genişlemesinde ne yapılmalı? 

  Vajina genişlediğinde ve eski sıkı yapısını kaybettiğinde cinsel birleşme pozisyonunun değiştirilmesi yararlı olabilir. Vajina kanalını ve vajina girişini sıkılaştırmak için penis vajinaya girdikten sonra kadınlar bacaklarını bitiştirebilirler ve böylece daha sıkı bir temas sağlanabilir. Kadınların sırt üstü yatarken, üzerlerindeki eşlerinin bacaklarını kendi bacaklarıyla sararak ve kendilerini kasarak bu manevra kolayca gerçekleştirilebilir. Vajina girişinin fazla gevşek olması cinsel birliktelik sırasında klitorisin yeterince dolaylı uyarılmasını önlüyorsa, kadının üstte olduğu pozisyon ya da yan yana pozisyon sorunu çözmede işe yarayabilir. Bu pozisyonlarda penis vajinaya iyice girdiği zaman klitoris doğrudan uyarılacaktır. Ayrıca aşk kaslarına yaptırılan egzersizler (Kegel egzersizleri), vajina gevşekliği sorununu önemli ölçüde giderecektir. Yoga egzersizleri de bu konuda kadınlara yardımcı olabilir. Bu egzersizlere ek olarak aşk kaslarını güçlendirebilecek birtakım aletler de işe yarayabilir. Bunun için özel olarak tasarlanan vajina yumurtaları ve ağırlıkları kullanabilir. Tüm bunlara rağmen sorun devam ediyorsa, vajinayı normal boyutlarına getirecek, vajinaya yönelik estetik ameliyatlara başvurulabilir. Ayrıca kadınlar kilolarına da dikkat etmeli, yağlı yiyecekler ve karbonhidratlardan uzak durmalıdır. Fazla kilo pelvik tabana ek yük bindiriyor. Bu nedenle öğünlerde taze meyve ve sebze tüketilmesi, cinsel sağlığı da olumlu anlamda etkileyecektir.

 Çok seks yapmak vajinayı genişletir mi? 

  Kadın hiç doğum yapmadıysa, aktif bir cinsel yaşam genital bölgede ve aşk kaslarında gevşemeye ve vajinanın fazla genişlemesine neden olmaz. Yani “Çok seks yapmak vajinayı gevşetir!” sözü doğru değildir. Kadın birden fazla ve iri yapılı erkeklerle sık sık cinsel birleşme yapsa bile vajinası gerginliğini ve esnekliğini büyük ölçüde koruyacaktır. Genital bölgedeki organ sarkmaları aşk kaslarındaki ve vajinadaki gevşekliği esas olarak çocuk doğurmanın olumsuz bir sonucudur. Ancak ilerleyen yaş ve menopoz, yaşanan sorunları ağırlaştırabilir, hatta daha erken ortaya çıkmasına neden olabilir.

Konu Alıntı yapılmıştır. http://www.hurriyetaile.com/yazarlar/a-cem-kece/penisin-ve-vajinanin-buyuklugunun-cinsel-doyuma-olan-etkileri_3791.html

Kadınlarda Göğüs Büyütme

 Son zamanlarda özellikle genç yaştaki bayanların hayali dişiliklerini belirginleştiren büyük ve geniş göğüsler, olmaya başladı.Hatta bazı kadınlar için büyük göğüsler dişiliğini ön plana çıkaran erkekleri etkileyen en önemli unsur olarak görüyorlar. 
  Bazı kadınlar genetik olarak doğal iri yada normal göğüslere sahip olurken bazılarının ise aşırı derecede küçük göğüslere sahip olabiliyorlar. Hatta bazı kadınlar göğüslerinin sütyen takamayacak kadar küçük olanlar bulunmaktadır.
  Peki kadınlarda küçük göğüslerin olması nasıl olarak etkilemektedir? Neden Büyük göğüsler arzu edilmektedir?
  •  Genellikle sorun psikolojik olarak olumsuz etkiler. Bazı kadınlar yada genç kızlar için takıntı olabilir.
  • Kadının eşi yada partneri büyük göğüs beklentisi olabiliyor. Buda kadında bir eksiklik hissettirebiliyor.
  • Kadınların arkadaşlarına göre kıyasladığında göğüsleri küçük olabiliyor. Bu nedenle kadın arkadaşlarının gibi büyük göğüslere sahip olması beklentisi doğuyor.
  • Diğer bir durum ise kadının küçük göğüsleri var diye kendisinin beğenilmeyeceği endişesine kapılmasına bağlı olarak özgüven eksikliği olabiliyor.
  • Kadının partnerindeki büyük göğüs isteği ve büyük göğüsün ilişkide daha iyi olacağı düşüncesi de nedenler arasında bulunmaktadır.
 Bu gibi nedenlerden dolayı kadınlar göğüslerini büyütmek istiyorlar.Bunun için doğal yöntemler olduğu gibi ameliyatlada göğüs büyütülebiliyor. Burada doğal yöntenmler ve döğüs büyütme kürleri paylaşılacaktır. Doğal yöntemlerle büyütme için sabır ve zaman gerekmektedir.

Hızlı göğüs büyütmenin en kolay yolu cerrahi ve kimyasal takviyeler olsa da, birazcık zaman ve sabır ile doğal yollardan göğüslerinizi büyütmeniz mümkün. Düzenli çalışma ve uygun beslenme ile, herhangi bir dış takviyeye gerek duymadan göğüslerinizde gelişim gözlemleyebilirsiniz.


  Göğüs boyu, temelde  baz dokular, yağ dokuları ve sinir uçlarının birleşimi ile oluşuyor. Bu dokular, göğüs bölgesinde ne kadar yoğun görülürse, göğüs ölçünüz de aynı düzeyde büyüyor. Göğüs dokusunu oluşturan bu yapılar büyük ölçüde ergenlikte genişliyor. Bunun dışında, menopoz sonrasında, hamilelik sırasında ve menstrüel döngü esnasında da göğüs dokusunda büyüme gözlemlenmekte.

 Ergenlik esnasında, göğüsler, vücutta oluşan hormon değişiklikleri doğrultusunda gelişmeye başlar. Göğüs ölçünüzün büyümesindeki en önemli iki hormon östrojen ve projesteron. Bu iki hormonun vücuttaki miktarı, direk olarak göğüs büyümesi ile bağlantılı. Buna ek olarak, beslenme ve genetik de kadınlarda göğüslerin boyutunu belirleyen diğer faktörler arasında gösteriliyor.
 Güzellik endüstrisinde, göğüs büyütmek için, kremlerden hormon iğnelerine kadar farklı yöntemler, her geçen gün farklı çeşitlerde artarak yaygınlaşıyor. Bu tarz kimyasal müdahaleler dışında, cerrahi olarak göğüs büyütmek de mümkün.

 Göğüs dokusunun direk olarak beslenme ile genişletilebileceği hakkında görüşler bulunuyor. Masaj ve diğer yöntemlere kıyasla daha yavaş olsa da, bazı kadınlarda kesin göğüs büyüme etkisi yarattığı gözlemlenmiş.
 Yer Elması: Yer elması, içerdiği proestrojen sayesinde göğüs büyümesine katkı sağlayabiliyor. Proestrojen, göğüs büyümesinde etkili iki hormondan biri.
Hindiba Kökü: Hindiba kökünü ister kaynatarak, isterseniz kapsül olarak yutabilirsiniz. Günde iki kez kullanmanız önerilen hindiba kökü ile göğüslerde büyüme birkaç ay içerisinde gözlemlenebiliyor.
 Cüce Palmiye Özütü:  Genellikle kapsül olarak bulunabilen cüce palmiye özütü, günde iki kez kullanılırsa, göğüslerde büyümeyi tetiklemektedir.
 Büyük göğüslere sahip olmanız için soya ve süt ürünlerini tüketmeniz daha faydalı olacaktır. Birgün soya peyniri tüketip ertesi gün ise soya sütünü kullanın.
 Meme büyütmeyi arttırabilmek için tavuk bageti sürekli yiyin.
 Arpa, keten tohumu, kabak, ayçiçek ve anason tohumu göğüslerdeki gelişmeyi uyarmaktadır.
 Vücut kıvrımlarının gelişmesi içinse domates, havuç, barbunya, pancar, karnabahar, brokolli, brüksel salatası, salatalık, mercimek, yeşil fasulye, soğan, nohut, börülce, kereviz ve bezelye tüketmeniz gerekir.
 Daha dolgun göğüsler için armut, elma, kiraz, kavun, şeftali ve üzüm gibi meyveleri tercih edin.
 Göğüs sağlığınız için yulaf ezmesi, tam buğday, kuru erik, fasulye filizi, zeytin, kahverengi pirinç ve buğday tohumlarını tercih etmeniz daha doğru olacaktır.
 Hint safranı, zencefil, rezene, çemen otu, karanfil ve çavdar karışımlarının az miktarlarda kullanılma da göğüs boyutunu arttırmada etkilidir.
 Bunları uyguladığınızda sizinde dolgun ve büyük göğüsleriniz olacaktır.Sadece sabırlı olmanız gerekiyor.

7 Haziran 2018 Perşembe

Cinsel İlişkide Ağrının Nedenleri Ve Tedavisi

 Son yıllarda kadınlarda sıklıkla görülen cinsel ilişki sonrası ağrıdan yakınmalar artmaktadır. Nedenleri arasında ilişkinin yada partnerin sertliği de olabiliyor. Diğer nedenler ise  uyarılmanın yeterince gerçekleşmemesi, cinsellikte bilgi ve tecrübe eksiklikleri, ,yetersiz ön sevişme yada ön sevişmesiz ilişkiye girme gibi durumlar vajinada  kuruluk ve buna bağlı olarak cinsel ilişki ağrısına yol açabilir.

  Kadın cinsel problemlerinin başında cinsel ilişkide hissedilen ağrı sorunu geliyor. Her 10 kadından birisinin problemi olan cinsel ilişki ağrısı veya tıbbi ismi ile ‘disparoni’ hakkında bilgileri burada bulacaksınız.


CİNSEL İLİŞKİ AĞRISI NASIL ORTAYA ÇIKIYOR?
 Cinsel ilişki sorasında yaşanılan ağrı, acı, yanma, batma gibi her türlü rahatsızlık verici hisleri ‘cinsel ilişki ağrısı’ (Disparoni) kapsamında tanımlanır. Ülkemizde ve tüm dünyada oldukça sık görülen kadın ve erkeklerde rastlanılan bir cinsel fonksiyon problemidir. Amerikan Psikiyatri Derneği’nE göre ‘vajinismus sorunu’ ile aynı kategoride; ‘Genitopelvik ağrı ve Birleşme Bozukluğu’ grubunda Bbulunuyor.

CİNSEL BİRLEŞME AĞRISI ÇEŞİTLERİ

 Bu konuda birkaç sınıflandırmadan bahsedebiliriz. Cinsel birleşmede hissedilen ağrılar vajina girişinde hissedilen (yüzeyel) ve kasık bölgesinde (derin) olarak ikiye ayrılmaktadır.

Sorun bazen ilk cinsel deneyim ile başlayabildiği gibi (Primer- Birincil disparoni), bazen de sonradan da ortaya çıkmış olabilir (Sekonder- İkincil disparoni). Bazen yalnızca bir partnere veya duruma karşı olabildiği gibi, tüm partnerlere veya durumlara karşı da olabilir (Genel disparoni). Psikolojik olabilir.

EN SIKLIKLA KARŞILAŞILAN  TÜR HANGİSİDİR? 

Cinsel ağrı sorunu en fazla ‘yüzeyel disparoni’ şeklinde karşımıza çıkmaktadır.. Özellikle vajina girişindeki aşırı hassasiyet, acı, batma gibi belirtirlerdir. ‘Vulvar Vestibulit Sendrom’ (VVS) en sık nedenidir.

Cinsel ilişki ağrısının sebebi ve çözümü nedir

VULVAR VESTİBULİT SENDROM NEDİR?

Vajina girişinde, kızlık zarının hemen ön kısmında ince cilt dokusu ile kaplı anatomik bölgeye ‘vestibulm’ adını vermekteyiz. Vulvar Vestibulit Sendrom (VVS) bu bölgenin yangısına bağlı olarak cinsel ilişkide ağrı, acı, yanma, gibi şikâyetlerle kendisini gösteren bir cinsel problemdir. ‘Vulvar Vestibulitis’ ve ‘Vestibulodini’ gibi tıbbi terimlerle de ifade edilir.

Sorunu yaşayan kadınlarda cinsel ilişki ağrısı haricinde kot pantolon, tayt giyme, mens döneminde pet kullanma gibi durumlarda da yanma ve hassasiyet şikayetleri mevcuttur.

VULVAR VESTİBULİT SENDROM TANISI NASIL KONUR?

 Tanı hastanın klinik şikayetleri ve jinekolog muayenesinde bu bölgeye pamuk uçlu çubuk ile hafifçe dokunulması ile konmaktadır. Hastalar sorunlarını çok güzel bir şekilde ifade etmektedirler. İlişki sırasında hissedilen keskin acıyı ‘açık yaraya tuz sürme, etlerin bıçakla kesilmesi’ gibi tarif etmektedirler. Yapılan jinekolojik değerlendirmede vestibulm kısmına hafif şekilde pamuk uçlu çubukla dokunmakta bile aşırı şekilde acı, hassasiyet vardır.

VULVAR VESTİBULİTİS NEDEN OLUR?

En sık nedenler vajen giriş bölgesinin kronik tahrişidir. Bu tahriş sık yaşanılan vajinal enfeksiyonlara bağlı olabilir. Sık mantar enfeksiyonları ve diğer vajinitler en sık nedenler arasındadır. Ayrıca rahim ağzı, vajina kanserleri ve genital siğillerin de nedeni HPV enfeksiyonları da önemli yer tutmaktadır. Kokulu WC kağıdı ile temizlenmek, vajinanın sabunla yıkanması, sık pet kullanmak gibi nedenler de vestibulite yol açmaktadır.

VAJİNİSMUS CİNSEL İLİŞKİDE AĞRIYA NEDEN OLUR MU?

 Vajinismus bayanlarda görülen cinsel ilişkide  kasılma, bu nedenle hiçbir şekilde seks yapamama yada ilişki sırasında zorlanam gibi şikâyetlerle ortaua çıkmaktadır. Bazı hastalar ilişkiye giremedikleri için bakiredirler. Bazıları ise seks sırasında kasılmalara rağmen zorlanarak ilişkiye girmektedirler.Vajinusmus ve disparoni arasında bağlantı olduğu belirtilmektedir.

Kısacası; vajinismus genelde psikolojik kaygılara bağlıdır.


EVLİLİK SORUNLARI DA CİNSEL İLİŞKİDE AĞRIYA YOL AÇABİLİR Mİ?

 Evlilik sorunları cinsel hayatta pek çok problemleri de beraberinde getirmektedir. Eşe karşı öfke, kırgınlık, geçmişte yaşanılan olumsuz olaylar psikolojik olarak eşleri olumsuz yönde etkileyebilir.

 Kesin teşhisin konulmasında vajinal ultrason ve gerekli kan testleri yol göstericidir.

Derin disparoni tedavisi de altta yatan jinekolojik patolojinin giderilmesi ile yapılmaktadır.

 CİNSEL İLİŞKİ AĞRISI TEDAVİSİ

 İlk olarak doktor tarafında kesin teşhis konulmalıdır. Daha sonrasında da nedenlerinin saptanması ve nedene yönelik tedavinin uygulanması şarttır. Aynı zamanda psikolojik nedenlerde bu hastalıkla ilgilidir.Bu nedenlerin çözülmesi gerekebilir.Hem fiziksel hem de psikolojik tedaviler birlikte uygulanmalı.

Kaynak olarak Hürriyet,Milliyet ve Habertürk sitesi tercih edilmiştir.

Demans Belirtileri ve Tedavisi

  Demans, unutkanlık gibi belirtilerle ortaya çıkan hastalığın bir çeşitidir.. Demans hastalığı, genellikle alzheimer ile karıştırılır. Peki demans tam olarak nedir? Demans hastalığı nasıl anlaşılır?

  Demans kendi başına tek bir hastalık değildir, fakat hafızada, iletişimde ve düşünmede bozulma belirtilerini tanımlayan genel bir terimdir. Demansa sahip olma olasılığı yaşla birlikte artarken, yaşlanmanın normal bir parçası değildir. 65 yaş ve üzeri insanların onda biri üzerinde Alzheimer hastalığı vardır. Bu oran 85 yaş ve üstü kişilerin yaklaşık üçte birine yükselir. 

DEMANS NASIL ANLAŞILIR?

Demans semptomları arasında hafıza kaybı, yönelim bozukluğu ve duygu durum değişiklikleri bulunur. Demanslı bir kişi, çoğunlukla bellek kaybı nedeniyle;  basit kelimeleri unutmak veya yanlış olanları kullanmak, önceden bilinene bir sokakta kaybolmak, bir şeyin başlatılmasına ya da bir yere gitmeye daha az ilgi gösterme gibi semptomlardan herhangi birini gösterebilir. Bazı belirtiler kendilerini fark edebilirler, diğerleri sadece bakıcılar veya sağlık çalışanları tarafından fark edilebilir.

DEMANS AŞAMALARI

Hafif bilişsel bozukluk: Genel unutkanlık ile karakterizedir. Bu, birçok insanı yaşlandıkça etkiler, ancak sadece bazıları için bunamaya doğru ilerler.

Hafif demans: Hafif demanslı kişiler, günlük yaşamlarını zaman zaman etkileyen bilişsel bozukluklar yaşayacaklardır. Semptomlar hafıza kaybı, konfüzyon, kişilik değişiklikleri, kaybolma ve görevleri planlama ve yürütme zorluğunu içerir.

Orta derece bunama: Günlük yaşam daha zorlaşır ve birey daha fazla yardıma ihtiyaç duyabilir. Semptomlar hafif demansa benzer ancak artmaktadır. Bireyler giyinip saçlarını taramaya yardım etmek için yardıma ihtiyaç duyabilirler. Kişiliğe önemli değişiklikler de gösterebilirler; örneğin, hiçbir sebep yokken şüphe duymak. Uyku bozuklukları da vardır.

Şiddetli bunama: Bu aşamada, semptomlar önemli ölçüde kötüleşir. İletişim kurma becerisin kaybolabilir ve birey tam zamanlı bakıma ihtiyaç duyabilir. Oturmak ve kafa tutmak gibi basit görevler imkansız hale gelir. Mesane kontrolü kaybolabilir.

Kaynak olarak Milliyet ve Habertürk kullanılmıştır.