Çok iş yapmadan yoruluyor, kendinizi halsiz
hissediyor; baş dönmesi, çarpıntı, üşüme hissi ve iştahsızlık şikayetlerinden
yakınıyorsanız bu bulgularınızın nedeni kansızlık olabilir. Demir, folik asit
ve B12 vitamini eksikliğine bağlı olarak görülebilen kansızlık tedavi
edilmediği takdirde çok daha büyük sorunlara yol açabilir. Kansızlığın
nedenleri ya kemik iliğinde kan yapımı (alyuvar, hemoglobin) azalmıştır veya
çeşitli nedenlere bağlı olarak kan kaybı artmıştır. Kan yapımı azalmasının en
sık nedenleri ise demir eksikliği, folik asit eksikliği ve vitamin B12
eksikliğidir. Kanda bulunan kırmızı kan hücreleri (eritrositler) dokulara ve
hücrelere oksijen taşırlar. Bunu içlerinde bulunan hemoglobin maddesi sayesinde
yaparlar. Hemoglobin aynı zamanda kana kırmızı rengini de veren maddedir.
metricconverterProductID1 gram1 gram hemoglobin 1.4 mL oksijen taşır.
Normalde kanda 13 metricconverterProductID15
gram15 gram / 100 mL hemoglobin bulunur. Kırmızı kan hücrelerinin ömürleri 4 ay
kadardır. Böbreklerimizden salgılanan eritropoetin adlı hormon, kemik iliğine
etki ederek, kırmızı kan hücrelerinin yapımını başlatır. Kansızlık, kan
hemoglobin düzeyinde veya kırmızı kan hücreleri sayısında azalma ve sonucunda
ortaya çıkan bulgulardır. Genelde başka bir hastalığın neden olduğu bir
durumdur.
NEFES DARLIĞI YAPAR
Ortaya çıkan
şikayetler ve saptanan bulgular, doku ve hücrelere yetersiz oksijen taşınmasına
bağlı olarak gelişmektedir. Anemili hastalarda yorgunluk, hafif çarpıntı ve
nefes darlığı gelişebilir. İleri düzeyde bir anemide ise bütün bu bulgular,
istirahat halinde görülmesinin yanı sıra; kulak çınlaması, baş dönmesi, baş
ağrısı, uyuma güçlüğü, iştahsızlık, kilo kaybı, adet kanamaları gibi etkileri vardır.
"Kansızlık
genellikle bir hastalıkmış gibi görülüyor ve eksik olan demirin yerine konarak
kansızlığın giderilmesine çalışılıyor. Kansızlık aslında bir bulgu. Vücudumuzda
imdat isteyen bir duruma karşı açılan bir bayrak var ve tedavi ederek siz bu
bayrağı yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu durumda hastaların çok dikkatli olmaları
ve hekimlerine kansızlıklarının nedenlerini sormaları gerekiyor. Kansızlık
genellikle masum sebeplerle ortaya çıkmıyor. Bu nedenle toplumun dikkatini bu
noktaya çekmek gerekiyor".
Kansızlık çabuk
yorulma, halsizlik, nefes darlığı, göğüs ağrısıyla kendini gösteriyor. Hastanın
muayenesinde ciltte solukluk, kalp yetmezliği, nefes darlığı ve kalp ritim
bozukluğu saptanabiliyor. Kansızlığın en sık karşılaşılan nedenleri arasında
demir eksikliği yer alıyor. Bunun yanında kronik bazı hastalıklarda, diğer
vitamin eksikliklerinde kemik iliğinin hastalıkları ve genetik kırmızı hücre
yapısal hastalıkları da kansızlığa neden olabiliyor. Üreme çağındaki kadınlarda
en sık görülen kansızlığın demir eksikliğinden kaynaklandığını hatırlatan Doç.
Dr. Saruç, kansızlığın diğer nedenlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Regl dönemlerinde
çok miktarda kan kaybedilmesi asıl nedeni oluşturuyor. Bundan başka
mide-bağırsak sisteminin hastalıklarında ve kanserlerinde de demir eksikliği
sık görüldüğü için bu olasılığın da mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Mide ve
on iki parmak bağırsağı ülserleri, gastrit, iltihabi bağırsak hastalıkları da
en sık rastlanan nedenler arasında gözleniyor. Ağrı kesici kullanmak, demirden
yoksun bir diyetle beslenmek, bağırsak parazitleri, demir emilim bozukluğuna
neden olan bağırsak hastalıkları da demir eksikliği ve kansızlığa yol
açabilir".
Toplumlarda oldukça yaygın olarak görülen
kansızlığın tedavi edilmesi değil, altta yatan nedenin bulunması gerekiyor. Bu
bilgi aslında kansızlık tedavisindeki uygulama hatalarını da ortaya koyuyor. Çünkü
genellikle kansızlığın ortadan kaldırması için çaba sarf edilirken, altta yatan
farklı bir hastalık ilerlemesini sürdürebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder